Türkiye’de 100 yıllık şirketler bile parmakla gösterilirken, İzmir merkezli bir vakıf tam üç asırlık geçmişi isminde taşıyor. 1700’lerin başında İzmir Foça’da doğan, Padişah 1. Mahmut döneminde 1740 ile 1742 tarihleri arasında sadrazamlık yapan Hobyarlı Ahmet Paşa’nın 250 torunu, Türkiye geneline dağılmış milyarlarca liralık gayrimenkullerin izini tarıyor.
Hobyarlı Elhac Sadri Esbak Ahmed Paşa Bin Cafer Ağa Vakfı’nın Mart 2023 tarihinden itibaren Yöneticisi olan Necip Özbey, “Sadrazam Hobyarlı Ahmet Paşa’nın vakfının evladıyız. Manisa Yunusemre, Manisa Turgutlu, İzmir Aliağa’da Vakfımızın mülkleri var. Kiradaki mülklerimizin getirileri çok düşük. Vakfımızın arşivine girdikçe her geçen gün başka bir yerde taşınmazımız çıkıyor. Vakıf senedi gereği taşınmazlarımızı satamıyoruz. Ancak gelirimiz belli bir seviyeye ulaşırsa, hayalimiz bir huzurevi kurmak” dedi.
300 DÖNÜM ARAZİ İÇİN MALİYE’YLE DAVALIK
Yaşar Üniversitesi ‘nde Öğretim Görevlisi olan Necip Özbey, Cumhurbaşkanlığı kararıyla geçtiğimiz yıl orman vasfından çıkarılan, geçtiğimiz Temmuz ayında ise İzmir Aliağa Endüstri Bölgesi ilan edilerek Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim yapan Güney Koreli CS Wind firmasına tahsis edilen 285 dönümlük arazinin Vakıflarına ait olduğunu söyledi.
Özbey, “Buradaki taşınmazlar her nasılsa tapuda Maliye Bakanlığı’na kayıtlı görünüyor. Yer bizim ama tapumuz yok. Bakanlığa dava açtık. Dava şu an devam ediyor. Ayrıca bölgede birinci derecede SİT alanında 29 dönümlük arazimiz var. Kyme Antik Kenti sınırlarında olduğu için hiçbir şey yapamıyoruz. Ben müze değilim ki bu arsaları değerlendireyim. Bir yolunu bulursak orayı başka bir yerdeki arazi ile takas ederek Vakfımıza yeni gelir yaratmak istiyoruz” dedi.
ARAŞTIRDIKÇA SERVET BULUYORLAR
Manisa Turgutlu’da 46 dairelerinin, Manisa merkez girişinde 21 daire ve iki dükkandan, Aliağa’da bir liman şirketine kiralanan iki taşınmazdan oluşan mülklerinin olduğunu dile getiren Özbey, her araştırmada mülk sayılarının arttığını söyledi. Özbey, “Geçtiğimiz günlerde Kemeraltı’ndaki Keten Han Avlusu’nun ortağı olduğumuzu öğrendik. Gidip teslim aldık. Ayrıca İstanbul Fatih’te tarihi konağın dörtte birinin bize ait olduğu ortaya çıktı. İstanbul’un yine çok değerli yerlerinde taşınmazlarımız var. Manisa Sart ve Denizli Sarayköy’de arazilerimiz var. Mal varlıklarımızın yazılı olduğu bir arşivimiz bulunuyor. Vakıf evladı olan genç bir avukatımız bu işleri takip ediyor” diye konuştu.
HAYALLERİ HUZUREVİ
Vakfın kayyuma devredilerek sona ermesini istemediği için Vakıf yöneticiliğini üstlendiğini belirten Özbey, en büyük hayallerinin bir ya da iki tane huzurevi kurmak olduğunu söyledi. Özbey, “Bir şey satarak huzurevi kuramıyoruz. O yüzden mülk sayısını ve bunlardan elde ettiğimiz kira gelirlerini artırmak istiyoruz" diye konuştu.
YORUMLAR
0Yorum Yap